Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere kucak açan Üsküdar’ın en eski yerleşim alanlarından biridir Salacak. İki kıta üzerine kurulmuş dünyanın tek kenti olan İstanbul’da eşsiz Tarihi Yarımada siluetinin en güzel şekilde izlenebildiği semt, aynı zamanda Boğaz’ın incisi Kız Kulesi’ne en yakın semttir. Şemsipaşa ile Harem arasında kalan Salacak, özellikle günbatımlarında muhteşem bir manzaraya sahiptir. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin adına yaptırdığı bir cami ve çeşmenin de bulunduğu semtin tarihi, Üsküdar’ın tarihi ile paraleldir. Ünlü şair Yahya Kemal ‘in “İstanbul’un fethini gören şehir” diye adlandırdığı Üsküdar’ın tarihi milattan önce 1000 yıllarına kadar uzanır. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölündüğü 395 yılında Üsküdar’da Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans dönemi başlar. Bu dönemde Üsküdar, önemli bir ticaret ve konaklama merkezi haline gelir. 1348 yılında Orhan Gazi zamanında Osmanlı’nın egemenliği altına giren Üsküdar, İstanbul’un Fethi’nden sonra büyük bir hızla gelişmeye başlar. Üsküdar, özellikle 16’ncı yüzyıldan itibaren camiler, kervansaraylar, medreseler ve iskelelerin de aralarında bulunduğu yüzlerce eserle süslenmiştir.